4 Şubat
Dünya Kanser Günü 2019
Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı
sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır.
Ülkemizdeki son kanser verilerimizi genel olarak
değerlendirdiğimizde;
* Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve
prostat kanseri iken, tütüne bağlı kanserler erkeklerde önemi önemini korumaya
devam etmektedir.
* Kadınlarda en sık görülen meme kanseri, her 4 kadın
kanserinden birisi olmaya devam etmektedir
* Hem erkeklerde hem de kadınlarda bağırsak
(kolorektal) kanseri, üçüncü en sık görülen kanser türüdür.
* Çocukluk çağı kanserlerinde ise lösemi ,en sık
görülen kanser türüdür.
“Dünya Kanser Günü” her yıl 4 Şubat günü; kanser ile
ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artmasını sağlamak, kansere karşı
mücadelede önemli bir adım olan doğru bilinen yanlışlardan kurtulmak ve
doğruların herkese ulaşmasını hedeflemek amacıyla dünya genelinde
kutlanmaktadır.
Uluslararası Kanser Savaş Örgütü (UICC) tarafından bu
yıl yayınlanan bildirgede, kanserle mücadele hususunda dünya genelinde
yapılması gerekenler ve bu konudaki önemli noktalar aşağıdaki şekilde
vurgulanmıştır;
Kanseri Önleme ve Riski
Azaltma
Günümüzde
kanserin %30-50’si önlenebilir. Bu, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta
dayalı önleme stratejilerini uygulama yoluyla başarılabilir. Birçok kanserin
iyileşme olasılığı, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse
yüksektir.
Tütün
kullanımı, önlenebilir en büyük kanser nedenidir ve sigarayı bırakmak kanser
riskimizi azaltmak için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biridir. Tütün
kullanımının; ağız kanserleri, akciğer, karaciğer, mide, bağırsak ve yumurtalık
kanserlerinin yanı sıra bazı lösemiler de (kan kanserleri) dahil olmak üzere
yaklaşık 15 farklı kanser türüne neden olduğu bulunmuştur. Hangi yaşta olunursa
olsun sigarayı bırakmak büyük bir fark yaratır, yaşam süresini uzatır ve yaşam
kalitesini yükseltir.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, yaygın kanserlerin en az
üçte biri sağlıklı bir diyetle, sağlıklı bir kiloyu korumak ve fiziksel olarak
aktif olmakla önlenebilir. Sağlıklı beslenmek (yeterli miktarda meyve ve sebze
ile lifli gıda tüketimi), sağlıklı bir kilonun sürdürülmesi ve fiziksel
aktivitesinin (her gün 30-40 dakika yürüyüş) günlük yaşamın bir parçası haline
getirilmesi, bağırsak, meme, rahim, yumurtalık, pankreas, yemek borusu, böbrek,
karaciğer, ileri prostat ve safra kesesi kanserleri gibi on kanser riskini
azaltmanıza yardımcı olur.
Alkol
kullanımı, ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu, bağırsak, meme, karaciğer ve
bağırsak kanser riskinde artışa neden olur. Alkolün tüketim miktarının artmasıyla tüm bu
risklerde artış doğru orantılıdır, ancak alkol kullanımı ile ilgili güvenli
eşik yoktur. Dolayısıyla alkollü içecekleri hiç tüketmemek en sağlıklı yoldur.
Nerede
yaşarsanız yaşayın ve cilt tonunuz ne olursa olsun, cilt kanseri riskinizi
azaltmak için güneş ışınlarına maruziyeti azaltmak ve bronzlaşma yataklarından
ve solaryumlardan kaçınmak gerekir. Güneşin UV ışınlarının
en yoğun olduğu zamanlar gölgelik yerlerde kalınmalı ve koruyucu giysiler
giyilmelidir. Yüzde 99 - 100 UV-A ve UV-B koruması sağlayan bir güneş gözlüğü, güneşe
maruz kalmada göz hasarını önemli ölçüde azaltacaktır. Ayrıca güneş kremi kullanılmalıdır. Açıkta
kalan cilde, geniş spektrumlu bir SPF 30+ güneş kremi iki saatte bir ve
gerektiğinde daha sık uygulanmalıdır.
Bazı insanların yaptıkları işten dolayı kansere neden
olan maddelere maruz kalma riski vardır. Örneğin, kimyasal boya endüstrisinde
çalışan işçilerde mesane kanseri, normalinden daha yüksek oranda görülmüştür.
Asbest eski evlerde, binalarda ve iş yerlerinde özellikle mezotelyoma adı
verilen ve akciğer zarını tutan bir kansere neden olmakla birlikte akciğer
kanseri riskini de arttırmaktadır. Kanserojen
maddelere maruziyet önlenerek kanser riski ortadan kaldırılabilir.
Erken Teşhis Hayat Kurtarır
Tüm
kanserler erken belirti göstermez. Bununla birlikte, birçok kanser bir şeyin
doğru olmadığına dair işaretler gösterebilir veya gösterir. Bunlar başlıca
meme, rahim ağzı (serviks), kalın bağırsak (kolorektal), cilt, ağız (oral) ve
bazı çocukluk kanserleridir. Bunu bilmek önemlidir, çünkü kanseri erken teşhis
etmek neredeyse her zaman tedavi etmeyi ve hatta iyileştirmeyi
kolaylaştırmaktadır. Bu da kanser tanısı alan insanlar için hayatta kalma ve
yaşam kalitesini arttırma şansı anlamına gelmektedir. Dahası, bazı kanserlerin
erken uyarı işaretlerini tanımak düşük maliyetlidir ve çoğu durumda herhangi
bir özel teknoloji gerektirmez. Her birimiz vücudumuz için neyin normal
olduğunu bilme ve olağandışı değişiklikleri tanıma konusunda doğru bilgileri
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) , Toplum Sağlığı
Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde
(ASM) çalışan sağlık çalışanlarından alabiliriz.
Artan
farkındalık ve doğru bilgi ve tecrübeler, hepimize kanserin erken uyarı
işaretlerini tanıma, sağlığımız hakkında bilinçli seçimler yapma ve kanser
hakkındaki korku ve yanlış algılarımıza karşı koyma konusunda güç verir.
Ülkemizde Yürütülen “Kanserde Erken Teşhis”
Programları
Ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü tarafınca taranması
önerilen; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için, toplumun
kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları
yürütülmektedir. Ülke genelinde kanser taramaları; Kanser Erken Teşhis, Tarama
ve Eğitim Merkezleri (KETEM) , Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat
Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) de ücretsiz olarak
yapılmaktadır.
Meme kanseri taramaları,
40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir klinik meme muayenesi 2 yılda bir
mamografi çekilmektedir.
Kalın bağırsak
kanseri taramaları, 50-70 yaş arasındaki kadın ve
erkeklere 2 yılda bir gaitada gizli kan testi (GGT) ve 10 yılda bir kolonoskopi
ile yapılmaktadır. Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan
kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser
gelişmesi önlenebildiği gibi, kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis
ile ölüm oranları azaltılmaktadır.
Rahim ağzı kanserleri taramaları, 30
- 65 yaş arası tüm kadınlarımıza 5 yılda bir HPV-DNA ve smear testi
yapılmaktadır.
Kanserle
mücadele kanserden korunma, taramayla birlikte uygun tedavi ve bakım ile sağlanabilir.
Tarama sonrası pozitif çıkan vakaların tanı ve tedavisi için Kanser Dairesi
Başkanlığı’nca 81 il’e yönelik hastaların yönlendirileceği ve tanıdan tedaviye
Avrupa Birliği kriterleri çerçevesinde
hizmetler veren merkezler oluşturulmuştur.
Kanser İle İlgili Efsaneler, Yanlış
Bilgilendirmeler ve Damgalanmalar
Kanserle
ilgili bazı yaygın efsaneler ve yanlış algılamalar - tedavisinin olmaması veya
kanserle ilgili yapılabilecek hiçbir şeyin olmaması da dahil olmak üzere -
anlaşılabilir bir şekilde korkuya neden olabilir. Korkularımız; erken tanı için
tarama yaptırmamızı engelleyebilir veya tedaviyi ve bakımı tamamen
geciktirmemizi veya yaptırmamamızı sağlayabilir. Genellikle, geç evrede tanı
alarak veya hiç tedavi görmeyerek bu durum daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu
da kanserle ilgili tedavi edilemez veya kür sağlanamaz olduğu yanlış anlaşılma
iddialarının sürmesine neden olabilir.
Bu Durumda Neler yapabiliriz?
• Doğru kanser bilgilerine erişme
Bilgilenerek,
kanser hakkındaki kendi korkularınızı azaltabilirsiniz ve yanlış
düşüncelerinize karşı koyabilirsiniz. Bilgi, farkındalık ve anlama sayesinde,
başkalarının kanser hakkındaki olumsuz inanç, tutum ve davranışlara meydan okuyabilirsiniz.
• Sesinizi kullanma
Konuşarak
korku, damgalanma ve ayrımcılığı azaltmaya, algıları değiştirmeye ve kanserli
insanlar için desteği güçlendirmeye yardımcı olabiliriz.
• Farklı kültürel inançları anlama
Kanserle
ilgili kültürel inanç ve uygulamaları anlama; buna yanıt vermede ve tutumları
değiştirmede çok önemlidir.
• Bireyleri ve toplulukları
güçlendirme
Hükümetler,
topluluklar, işverenler ve medyanın her birinin; kanserle yaşayan insanların
işyerinde, sağlık sisteminde veya toplumda ayrımcılığa maruz kalmayacakları bir
kültür yaratmaya yönelik kanser konusundaki algılara meydan okumada rolleri
vardır.
Op.Dr.M.Burak ÖZTOP
Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü