Kurban Bayramında Beslenme Ve Dikkat Edilmesi Gereken Hastalıklar
16 Temmuz 2021

Kurban Bayramı'nda ve sonrasındaki günlerde malumdur ki et tüketimi artmaktadır.Özellikle şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve şeker hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir.

Et, besin değerinin yüksek olmasının yanı sıra sindirimi zor bir besindir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir.Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif içeriği yüksek olan sebze, meyve tüketimi bayram sürecince de ihmal edilmemelidir.

Bayramda tüketilen et miktarının yanında ete uygulanacak pişirme yöntemi de önem taşımaktadır. Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli "kanserojen maddelerin" oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve "kömürleşme" sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır. Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, bazı hastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı akıldan çıkarılmamalıdır.  Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel hijyen kuralları ihmal edilmemelidir.

Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kâğıda sarılarak muhafaza edilmelidir. Buzdolabının buzluk kısmında -2 derecede birkaç hafta, -18 derecede derin dondurucuda ise daha uzun süre saklanabilir. Dondurulan etlerin "oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil", yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır.

Bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uymalı, porsiyon kontrolüne dikkat edilmelidir.

            Ayrıca Kurban Bayramı nedeni ile et kesim ve tüketiminin yoğun olması ve yeşillik alanların kullanımının artması nedeni ile önemli bir halk sağlığı sorunu olan Kist Hidatik ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalıklarına dikkat çekmek gerekmektedir.

            Kist hidatik, köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanların bağırsaklarında yaşayan parazitin sebep olduğu zoonotik bir hastalıktır ve ülkemizde hayvanlarda çok yaygındır.Bu yüzden köpek ve kedilere çiğ gıdalar ile kistli iç organlar kesinlikle yedirilmemeli parazit yumurtalarının çevreye yayılmasını önlemek adına önem arz etmektedir. Sokak köpekleri ile temas sonrası eller bol su ve sabunla mutlaka yıkanmalıdır. Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.Sağlıksız koşullarda yapılan hayvan kesimi, hastalığın yayılmasında köpeklerden çok daha fazla etkilidir. Bu nedenle hayvan kesimleri, mezbahalarda ve veteriner hekim kontrolünde yapılmalıdır. Kesilen veya ölen hayvanların kist bulunduran organları köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir.

            Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ise kene ile bulaşan tehlikeli bir enfeksiyon hastalığıdır. Ülkemizde kenelerin aktifleştiği bahar ve yaz ayları döneminde görülmektedir.Kişisel korunma önlemleri, hastalığın kontrolü için oldukça önemlidir.Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara giderken vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalıdır. Kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde vücutta (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil) kene olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kenenin vücuda tutunması halinde kene üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek; vücut içeriğini kişiye aktarmasına sebep olacağı için kesinlikle yapılmamalıdır. Kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.Kene tutunan kişiler, 10 günlük süre içinde halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler görülmesi halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir.

            Sağlıklı ve huzurlu bayramlar diliyorum.

 

 

 

 

 

                                                                                                           Uzm. Dr. Serkan Kadir KESKİN

                                                                                                                         İl Sağlık Müdürü